
Fetih Ekmeği yine nasip oldu!
Sonuç itibari ile Fetih Ekmeği benim için her yıl Hz. Cafer Efendimize niyâzen, Sevdayı Muhammedi sırrına sunduğum bir mânâ detayıdır.
Sonuç itibari ile Fetih Ekmeği benim için her yıl Hz. Cafer Efendimize niyâzen, Sevdayı Muhammedi sırrına sunduğum bir mânâ detayıdır.
Haluk Nurbaki “İman bir gönül sanatıdır!” buyururken, bu hususu sevgi ve merhamet potasında kutsal bir davaya dönüştürmüş, Allah dostuna dost ehlibeyte köle duruşuyla arayanlara gönlünü bir kurna gibi hizmete sunmuştur… O kurnayı bulanlara ne âlâ!
Bir insanın kitabını okumakla, o insanın konuşmasını dinlemek aynı şeydir. Birisi kaleminden dökülür; diğeri dilinden… Ama memleketin geri zekâlılıkta profesörlük kazanmış tipleri henüz bunu anlayamamışken; umuma, “sesli başvuru kaynağını” kale almaması telkini veriyor…
Madem ki Muharrem ayına eriştik… Mânâ kelimesini gündeme almak, algılayabilmek için ancak bu kadar gerek olabilirdi; tabii ki Kerbela zulmünün de dile gelmesinin… Ehlibeyt Yolunda Gönül Davası Kerbela
İman gerekçeli uygulanan bir çok ibadet gibi “Kurban” ibadetimiz de maksadına manevi olarak ulaşamayan ibadetlerin arasında, bence.
Hz. Fatıma’nın bu yorumu üzerine, 26’yı 27’ye bağlayan gecenin Kadir Gecesi olduğunu öğrenmiş oluyoruz… YA ALİ! MÜJDELER OLSUN SEN KADİR GECESİ ŞEHİD OLACAKSIN…
Şeb-i Aruz törenlerinde sema gösterisi izleyenlere diyeceğim şudur; o izlediğiniz sema töreni özünde bir aşk hadisesini barındırmaktadır! Şems Gelmeden Semâ Başlamaz!